zannediş..

tatlı hafif bir kaçıklık üstümde:.
dibe çöken çökmüş naapalim böle..
karşilaşmak zor bu hapislerde
tekdüze gerçeklere tutunduk biz bu dizelerle

kaskatı bir saman balyası beni inşa ederken
yardım çığlıkları karşılıkları..

paspal bir hal, 
ve demi yerinde..
yalnızca atıp tutarak kendimi gösteriyorum
hala bu dizelerde
sırf sen okuyasın diye..

parlak  zihnim mi, ben mi, yoksa benden öte mi
laf arasında kondurmalar
bana göre mi?

salla gitsin bu hedefleri de 
her şey olduğu gibi hiç, kasma kendini;
çik içinden biraz, amma da büyüttün gözünde
laf lafa kanar mı böyle?

hiç te zannetiğimiz gibi değil belki de..
 
bu zannedişlerin kurbanı olmayalım;
her an serbest kalalım.. 





Ayrı..

taaa ki yok sen,
ne de ben.
nefesim kesik
biz olmadan
tam!
sen sesleniyorsun 
alıkoyuyorken ben kendimi
ben zannettiğim için.
 
neden ayrı kaldık
bunca an... 

sırlarla dolu özüm hadi
piş artık olgunca..

saharaların nemsiz teninden 
kuru kaldım
değerimi bulamadıkça
susuz hayatta..

terbiyesizleş artık biraz sen de,
deli dalga dolu cesur hinlikler bol..

tembel sembollerle oyalanmak istemem
artık..
hazırken
beni her şeyimle kapsayana
en alçakgönüllü yerden
eğilirken
huzurunda!

 



Yoldaş..

tekin kalmış bir sesi içimden çıkarmak isteğini
teslim edemeden,

yakarışım biter, düşerim boşluğa..
zorlayarak olmuyor işte bu uyanışlar!

senin sözlerinle konuşmuşum uzun zaman
unutmam gerek, senden ayrı kalmam,
içimdeki şartlanmandan kurtulmam,
yalnız kalmam, kendim olmam..
sana tam ve gerçek gelmek için..

özümü duymak isterim
niyetim her an kalbimden kulaklarıma ve oradan hücre altıma

duam uyanışım..
tek O'na, o ki her şey içimde!

yoldaşız aynı yolda,
biliyorum zaman az ve daralmakta

bilişsizliğimin akışında, yelkenlerimi suya indirme arzusuyla doluyum, ol-uyum
tohumum neyse oyum..

satır aralarını okumayabilmek
boşluğun titreşimlerine açılabilmek için

elele..